Cilt: 19, Sayı: 2, Yıl: 2013 Özel Sayı Hukuk Fakültesi Marmara Üniversitesi
477 SK yürürlüğe girmeden önce askeri disiplin suçlarının tümü AsCK’da düzenlendiğinden, disiplin tecavüzünün tanımı yapılırken, “ceza kanunlarında düzenlenmeyen fiiller” olduğu belirtilmiştir. 477 SK’da da disiplin suçları düzenlendiğinden, disiplin tecavüzünü; “hiçbir ceza kanununda ve 477 SK’da düzenlenmeyen fiil ve tekasüller” olarak tanımlamak daha uygun olacaktır[70]. Maddesinde[63], astının suç teşkil eden fiilleri hakkında kasten kanuni takibatta bulunmayan üstün kısa hapis ile veya altı aya kadar hapis ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Kısa hapisle cezalandırılma durumunda fiil askeri kabahat niteliğindedir. Acaba, bir asta müessir fiil suçu işlendiğinde, söz konusu fiilin askeri cürüm olan vahim hal mi, yoksa askeri kabahat olan az vahim hal mi olduğunu kim belirleyecektir?
5170 SK ile yapılan değişiklik neticesinde, iç hukukta AİHS hükümleri ile aynı konuda farklı hükümler içeren kanun hükümleri, uygulanamaz konuma gelmiştir. AİHS ile kanun hükümlerinin çatışması sorunu bu şekilde çözülmüş ise de, Anayasal normlar ile çatışması durumunda hangisinin esas alınacağı sorunu halen devam etmektedir. Anayasal düzenlemenin yapılış şekli esas alınırsa, Anayasa koyucunun, Anayasa’nın üstünlüğü ilkesinin gereği olarak AİHS’ye Anayasal değer veya Anayasa üstü konum vermek istemediği sonucu çıkmaktadır[484]. Yukarıda belirtildiği üzere AİHS’ne Anayasa üstü değer veren ve çatışma halinde AİHS’nin uygulanmasını ileri süren görüşler de bulunmaktadır. Maddesinde yapılan değişiklikle Türk normlar hiyerarşisinde, Anayasa basamağı ile kanun basamağı arasında yeni bir basamak ilave edilmiştir. Bu basamak “temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası andlaşmalar” basamağıdır[482]. Böylece kanunlarla uluslararası andlaşmalar arasında bir hiyerarşi yaratılmıştır. Zira bir kanunla, bir uluslararası andlaşma çatıştığında, kanunun önceki veya sonraki tarihli olmasına bakılmaksızın uluslararası andlaşma esas alınacaktır. Bu uluslararası andlaşmaların, Türk normlar hiyerarşisinde kanun üstü bir değere, dolayısıyla işlevsel olarak Anayasal değere sahip olması anlamına gelir[483].
Maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 94. Maddesinin ilk şekli benzer hükümlere yer vermektedir. Evvelce sulh ceza hakimliğince sorgusu yapılan kişiden maksat, hakkında kamu davası açılan, fakat soruşturma aşamasında sorgusu yapılmış veya yapılmamış sanık farkının gözetilmesi değildir. Bu hükümde kanun koyucu, hakkında kamu davası açılmamakla birlikte daha önce sulh ceza hakimliğince sorgusu yapılan ve yakalanan kimsenin mahkemeye götürülmesinden bahsetmiştir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “İtibarın korunması” başlıklı 74. Maddesinde bulunan; “Bu Kanunun 74 üncü maddesine aykırı davrananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.Yukarıdaki fıkrada yazılı fiil neticesinde özel veya kamusal bir zarar doğarsa verilecek ceza altıda bir oranında artırılarak hükmolunur.” hükmüyle de 74. Maddeye aykırılık teşkil edecek davranışlar suç olarak düzenlenmiştir. Genel İlkelerMADDE 4(1) Adnan Menderes Ünivermostbet pin up giris Bilişim Kaynakları, Temel Kullanım kapsamındaki ihtiyaçlar için hizmete sunulmaktadır. Bilişim kaynaklarının, temel kullanım kapsamında ihtiyaç duyulmayan atıl kapasitesinin ikincil (tali) kullanım için kullanılabilmesi sözkonusudur.
1.5 Hizmetler TNT tarafından zaman zaman değiştirilebilir veya askıya alınabilir. Söz konusu değişiklik veya askıya alma işlemleri TNT’ye o tarihten sonra sunulan Gönderiler için geçerlidir. Mevcut Hizmetlerin ayrıntılarına tnt.com üzerinden ulaşılabilir. [620] Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler…. Madununu kasten itip kakan, döven, veya sair suretlerle cismen eza verecek veya sıhhatini bozacak hallerde bulunan veyahut tazip maksadiyle madunun hizmetini lüzumsuz yere güçleştiren veya onun diğer askerler tarafından tazip edilmesine veya suimuamelede bulunulmasına müsamaha eden amir veya mafevk iki seneye kadar hapsolunur. Bu maddede yazılı hizmetlerin yapılması sırasında silah kullanılması için başkaca bir çare kalmaması veya zaruret olması şarttır.
Maddesine göre “ disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabilir.” Kanunun 136 . Maddesine göre de “disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazlarda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür[446]. Bu süre içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz halinde, itiraz mercileri kararı gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabul edilebilecekleri gibi cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler… itiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin, kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde kararlarını vermek zorundadırlar”. Disiplin cezalarını vermeye yetkili olan makam ve organlar 657 SK’nun 126. Maddeyle, disiplin cezalarını vermeye yetkili olan makam ve kurullar cezaların ağırlık derecesi esas alınarak, disiplin amirleri, atamaya yetkili amirler ve yüksek disiplin kurulu şeklinde belirtilmiştir[359]. Yine ceza uygulamasında eşitlik ve adaleti sağlama bakımından, disiplin tecavüzlerinde hangi eyleme kaç gün süreyle hangi disiplin cezasının verileceğini gösteren ayrıntılı bir çizelge de bulunmaktadır. Ancak bu çizelge disiplin amirini bağlayıcı değildir. Bu çizelgenin uygulamada genelliği sağlamak bakımından örnek olarak hazırlandığı anılan Yönergede de belirtilmektedir.
Disiplin mevzuatının çokluğu ve karmaşıklığı, özellikle Devlet memurları hakkında yapılan uygulamalarda zaman zaman hatalara neden olabilmektedir. Aşağıda disiplin cezası verilmesindeki usuller izaha çalışılacaktır. Disiplin kurullarının oluşumları ve görevleriyle ilgili hususlar anılan Yönetmelikte düzenlenmiştir. Maddesinde, Başbakanlık ile Bakanlıkların ve bunlara bağlı Müsteşarlık, Genel Müdürlük ve Başkanlıkların kurum merkezindeki disiplin ve yüksek disiplin kurullarının kuruluşlarında uyulması gereken esasların neler olduğu tespit edilmiştir. Fıkrasının (a) bendinde, kurulların başkan ve üyelerinin, Başbakanlık ve Bakanlıklarda Müsteşarlar, bunlara bağlı kurumlarda kurumların başında bulunan müsteşar, genel müdür ve başkanların teklifi ve ilgili bakanın onayı ile görevlendirilecekleri; (b) bendinde de, kurulların bir başkan ve 4 üye olmak üzere 5 kişiden oluşacağı öngörülmüştür[302]. Maddesindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, disiplin subayı olarak bir sınıf subayının görevlendirilmesi istisnai olarak öngörülmüştür[293]. Fakat uygulamada disiplin subaylığı genellikle “sınıf subayları” tarafından yerine getirilmektedir. Zira disiplin subayları, disiplin mahkemelerinde ceza mahkemelerinde bulunan savcının görevlerini yapmaktadırlar[294].
Maddesinde düzenlenen “uyarı” cezasının, 185/A maddesi uyarınca salt infazının yazılı olmasından dolayı, 166 . Maddeye uygun olarak tenkid, muaheze ve hatasını göstermek için yapılan ve gerek disiplinin teminine, gerek hizmetin aksamamasına yönelik ikazları içeren yazılı bildirimlerle (açıklayıcı ve bilgilendirici işlem kategorisiyle) aynı ve eşdeğer olduğunu ileri sürmek mümkün değildir. İkinci Bölümde açıklandığı üzere oda hapsi disiplin cezası, AİHSnin 5. Maddesinde sayılan koşulları taşımadığından bu maddeye aykırı bir özgürlükten yoksun bırakma olup, eğer henüz ceza infaza başlanmamış ya da infazı devam etmekte ise, salıverilmesi için mahkemeye başvurma hakkı, eğer cezanın infazı kısmen dahi yapılmış olsa bile tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla, genelde milletlerarası sözleşme kurallarının, özelde davacı vekilinin değindiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin anayasal değerde olduğunun kabulü ile yada Anayasa’nın 90/son maddesinin yorumu yoluyla Anayasa’nın Sözleşme kuralı ile çelişen bir hükmünün ihmal edilmesine ve sözleşme kuralının uygulanmasına hukuken olanak yoktur. Sözleşmenin adil yargılama ilkesini düzenleyen 6. Herkes gerek medeni hak ve yükümlülükle ilgili nizalar gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan yasayla kurulmuş,bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir”. TSK’da hangi disiplin cezalarının kimlere verilebileceği, failin rütbe ve statüsüne, ve disiplin amirinin rütbelerine göre değişmektedir. Ayrıca oda ve göz hapsinin infazı konusunda da, ceza verilen kişinin rütbesine göre bazı farklıklar vardır.
- Ayrıca, nulla indemnitas sine culpa(kusursuz tazminat olmaz) ilkesi gereğince zarar verenin kusuru daaranmaktadır.
- Bu fiilin, TCK m.247/3’de yer alan malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmesi halini düzenleyen “kullanma zimmeti” sayılıp sayılmayacağı tartışılabilir.
- Bu halde yer sağlayıcının içerikten sorumluolmaması, sorumluluğunun ikincil olması ve tamamen soyut bir zarar tazminisorumluluğu altında bırakılmasını konu edinen söz konusu düzenleme Anayasa’nın2.
Kaldı ki İptal edilen yada yok hükmünde sayılan disiplin cezası esas alınarak bir işlem tesis edilemez. Özlük dosyasının tutulma amacı kamu görevlilerinin görevleri boyunca meslek hayatlarını etkileyebilecek tüm belgelerin muhafaza edilmesidir. İptal edilen bir disiplin cezası ilgili aleyhine kullanılamamakla birlikte, başka bir işlem için gerekli olabilir. Hatta ilgilinin açacağı tazminat davasında delil olarak dahi kullanılabilecektir. Disiplin cezasının yok hükmünde sayılmasının doğal sonucu olarak ceza kararı özlük dosyasından çıkarılamaz. Mahkeme kararının infazı söz konusu karara şerh verilmek suretiyle yerine getirilir.
Ayrıca Raportör çıkarılması isteneniçeriğin hukuka aykırılığının büyük ölçüde dile getirildiği bağlamla ilişkiliolduğunu ve platformların bu bağlamı değerlendirme pozisyonunda bulunmadığınadikkat çekmiştir. “Sosyal ağ” kavramının muğlaklığına da değinen raportör, bumuğlaklığın yasanın uygulanacağı platformlar açısından belirsizlik veöngörülemezlik doğurduğuna dikkat çekmiştir. Öngörülen cezaların yüksekliğininve inceleme sürelerinin kısalığının da platformları hukuka uygun içerikleriçıkarmaya yöneltebileceği uyarısında bulunmuştur. İfade ve haberleşme özgürlüğü bakımından gerek AvrupaParlamentosu gerekse akademi tarafından yoğun eleştirilere konu olan budüzenlemeler karşısında AB birlik seviyesinde hukuka aykırı içerik ve çevrimiçiplatformların sorumluluğu bakımından bir düzenleme yapmanın önemine eğilerek bukonuda adımlar atmaya başlamıştır. 29 Ocak 2020 tarihinde açıklanan AvrupaKomisyonu’nun 2020 çalışma programında bulunan “Dijital çağa uygun bir Avrupa”önceliği uyarınca Digital Service Act üzerinde çalışılacağı belirtilmiştir. Bukapsamda eş zamanlı olarak AB seviyesinde E-Ticaret Yönergesi’ningüncellenmesini de içeren Digital Service Act kapsamında içerik yönetimineilişkin düzenlemelere yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu kararlara karşı CMK uyarınca itiraz edilebileceği düzenlenmişise de itiraz etmeden önce kararın gereğini yerine getirmek zorunlututulmuştur. Kaldı ki itiraz kapalı devre çalışan sulh ceza hakimliklerineyapılmak zorundadır.